Paris Gezi Yazısı
Yurtdışı gezilerime turla gitmeyi sevmem. Başına buyruk gezmek,istediğim otelde kalmak isterim. Bu yüzden eşimle 3 günlük bir Paris gezisi organize ettik kendimize.1 şubat akşamı Charles de Gaulle havaalanına indik. Geç saatte inmiş olduğumuz için son tren kaçmıştı. Bizde orada otobüse binebileceğimizi öğrendik ve otobüsle stadyuma oradan da metroyla otelimize gittik. Gittikte kolay olmadı pek. Metro bileti alırken sorun yaşadık. Fransızlar İngilizce yardım isteyince sizi pek ciddiye almıyorlar. Neyse ki İngiliz bir turist grubuyla karşılaştıkta bize yardımcı oldular.3 günlük sınırsız dolaşım bileti aldık. Paris metrolarının gece saatlerinde tekin olmadığını söyleyebilirim. Elinde içki şişeleriyle zenciler şarkı söyleyip sağa sola sataşabiliyorlar.
Otelimizi booking.com’dan ayarladık. Otelin lüks olması önemli değildi bizim için. Champs Elysees’de George 5 durağında Cyristal otelde kaldık. Otel odamız oldukça küçüktü ama çok merkezdeydik. Birçok yere yürüyerek gidebildik. 1.gün ilk hedefimiz tabiki Eiffel Kulesi oldu. Otelden bir harita aldık. Resepsiyonist yakın olmadığını ve metroyla gitmemizi önerdi. Ama biz yürümeyi tercih ettik. Hem böylece etrafıda gezmiş olacaktık. zaten Eiffel Kulesi görünüordu, George 5’den aşşağı yürüdük. Sağlı sollu en lüks markaların vitrinlerini izledik, Sean Nehri boyunca yürüyerek Eiffel’e ulaştık. Hiçte uzak değildi tek sorun havanın çok soğuk olmasıydı.
Henüz kahvaltı etmemiştik ve Eiffel’in altında bir büfeden baget ekmeğe peynirli sandwich ve çay alarak ayaküstü kahvaltımızı ettik. fiyatınıda söylemeden geçemeyeceğim 2 sandwich 2 çay, soğuk bankta oturmak için 20 euro verdik. Pahalı gelmişti ama anladık ki oranın standartı bu civardı. kahvaltımızı edip bilet kuyruğuna girdik. Asansörle 2. kata çıktık. Havanın soğuk ve rüzgarlı olması bizim rahat rahat manzara izlememizi engelledi. Çok sayıda çocuk hatta 15 tatile gelmiş Türk aile sayısı oldukça fazlaydı.
İndikten sonra yürüyerek Champs Elysees’e doğru yürüdük. Yolda kurulmuş bir pazara rastladık ve merak edip girdik. Bizdeki gibi tezgahlara kurulmuş peynirciler, sebzeciler, meyveciler, balıkçılar, ekmekçiler, çiçekçiler(en güzel tezgahlardı rengarenk güller ve laleler) vardı. Champs Elysees’de pasajlara girdik. alışveriş yapmak için çok çaba harcadım ama fiyatlar bana çok yüksek geldi. Birçoğu Çin malı hediyelik eşyalar Türkiye’de olduğundan çok daha pahalı. Metroyla Louvre müzesine ordan Notre Dame kilisesine gittik. Notre Dame yakınlarında açık hava buz pistinden buz pateni yaptık. St. Michelle’de mağazaları dolaştık. La Fayette alışveriş merkezine gittik. Çok kalabalıktı ve yine fiyatlardan dolayı alışveriş yapamadım. sadece Zaranın birazcık daha bizden ucuz olduğunu söyleyebilirim. akşam yemeğimizi Champs Elysees’de Pizza Pino’da yedik. ve günün yorgunluğuyla otelimizin yolunu tuttuk.
2. günü programımız Montmarte tepesiydi. Elimizde harita, metro kurdu olarak Anvers durağında inerek Montmarte tepesine doğru yürüdük. Sağlı sollu hediyelik eşya, çikolata, şeker mağazaları ve fiyatlarıda merkeze göre kısmen uygundu. Hediyelik magnetler, eiffel kulesi, resim çerçevesi, macaronlar, çikolatalar, şekerler aldık. Özellikle içi bezeli çikolatasına bayıldık. Finikülerle Sacre Coeur bazilikasına çıktık. Hem manzarası çok güzel hemde bazilikanın diğerlerinden daha farklı bir havası var. Paris’in en güzel manzarası diyorlar bu tepe için.
Günün diğer kısmını Champs Elysee’deki mağazalarda geçirdik. Akşam Laduree’ye tatlı yemeğe gittik. tavsiyem isfahan eğer franboğaz seviyorsanız.
3. gün Paul’de kahvaltı edip metroyla havaalanının yolunu tuttuk. Free shop’unda çok az mağaza var bunu da son not olarak ekleyeyim.